Oksijen, tüm canlı dokularda olduğu gibi, cilt için bir hayat iksiridir. Oksijen yetersiz olduğu zaman cilt sıkılığını kaybeder, yorgun bir görünüm alır, kırışıklık ve erken yaşlanma belirtileri ortaya çıkar.
Canlı, genç görünümlü, pürüzsüz ve yeni bir cilt elde etmek için en etkili işlemlerden birisi Oksijenterapidir.
Oksijenterapi, iğne kullanılmaksızın, yüksek basınçlı saf oksijenin cilt içine ulaştırılması esasına dayanır. Saf oksijen ile birlikte, cildin gereksinimine göre vitaminlerin (A,C,E gibi), leke açıcı ürünlerin, amino asit ve hyalüronik asit içeren karışımların, yüksek basıncın etkisi ile cilt içine ulaşması sağlanır.
Oksijenterapi;
– Ciltte kan dolaşımını hızlandırarak cilt metabolizmasını artırır. Böylece, cildin sebum dengesini düzenler; akne, seboreik dermatit, akne rozasea gibi cilt hastalıklarının tedavisine yardımcı olur.
– Cildin destek dokusu olan kolajen ve elastin seviyesini artırır.
– A,C,E vitaminleri antioksidan etki gösterir.
– Cildi nemlendirir.
– İnce kırışıklıkların hafiflemesine katkı sağlar.
– Akne ve akne izlerinin tedavisinde yardımcı olur.
– Bazı yara izlerinin ve çatlakların hafifletilmesine destek olur.
– Cilt yenileyici özelliğinden dolayı güneş lekelerinin açılmasında yardımcı tedavi olarak kullanılır.
– Düzenli uygulanırsa, cilt daha canlı, parlak ve pürüzsüz bir görünüme kavuşur.
Yorgun hücrelerde yenilenme, ciltte canlılık ve tazelik gözlenir. İşlemden önce uygulanan mikrodermabrazyon yöntemi sayesinde epidermisin en üstteki ölü tabakası temizlenir, böylece verilen oksijen daha etkili olur.
Akne, leke ve diğer cilt problemleri ile yara iyileşmesinde de güçlü bir bakım ve destekleyici tedavi sağlar.
Herhangi bir yan etkisi olmayan Oksijenterapi, mevsimlere bağlı olmaksızın, her yaşta uygulanabilen oldukça etkin bir yöntemdir.